Dersler
  İnsanın yaratılış gayesi  .......
 , Allah’ın varlığına, birliğine tereddütsüz inanmak ve O’na kulluk etmektir. Iki cihan serveri Hz. Muhammed Mustafa (SAV) onun elçisi ve Rasulüne de iman edip ahlakiyla ahlaknmayı yüce Mevladan niyaz etmelidir.
Öncelikle Insan Müslümanlık dairesine girdikten sonra Mümin olabilmenin vasıflarını maddi ve manevi hayatında tatbik etmelidir ve imanın derinliğine ulaşabilmelidir.
  • Müminler imanlarının derinliği konusunda kendilerini hiçbir zaman yeterli görmezler. Çünkü muhakkak iyinin daha iyisi olduğu gibi imanın da daha derini ve fazlası olduğunu bilirler. Bu nedenle Yüce Allah’ın kendilerine dünyada belirlediği süre boyunca “…yalvara yalvara ve için için dua ederek” (Araf Suresi, 55) akıllarının ve bilinçlerinin daha da açılması, daha derin bir imana sahip olmaları için dua ederler. Çünkü imanda derinlik kazandıkça Yüce Allah’ı daha çok seveceğini ve O’nun daha çok hoşnut olacağı umulan tavırları göstereceklerini bilirler. İşte imani olgunluğa sahip müminleri, günahkar Müslümanlardan ve inkar edenlerden ayıran en önemli özellik de budur. Onlar günahkar Müslümanlar ve inkarcıların aksine sadece çaresiz kaldıkları zor anlarda değil bu zor anların dışında da her zaman ve her durumda Allah’ı anarlar.
Müminler, öyle kimselerdir ki, Allah anıldığı zaman kalbleri titrer, Allah’ın âyetleri okununca, imanları kuvvetlenir ve yalnız Rablerine dayanıp güvenirler, namazı doğru kılar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden [Allah’ın razı olduğu yerlere] harcarlar. [Enfal 2-3]
Bu nedenle imani olgunluğa sahip müminlerin en önemli özelliği, günlük hayatın karmaşası içinde Allah’ı asla akıllarından çıkarmamalarıdır Müminin hayatının her anında Allah’ı anıp düşünmesi, onun Yüce Allah’la olan manevi bağlantısını bir an bile koparmamasının doğal bir sonucudur. Allah’ı her an aklında tutan, O’nun ayetlerini tefekkür eden müminlerin akılları ve bilinçleri ise sürekli açıktır. Bu bilinç açıklığı vesilesi ile daima Kuran’ın emirlerine ve yasaklarına uymada büyük titizlik gösterirler.
Allah’ı sürekli zikreden müminler, kendi acizliklerini daha iyi idrak eder, hiçbir konuda kendilerine ait bir güce ve iradeye sahip olmadıklarını daha iyi fark ederler. Bunun sonucu olarak, Allah’a sürekli dua ederek yalnızca O’ndan yardım ister, her konuda Allah’a başvurur ve kendilerini tamamen Allah’a teslim ederler. Hiçbir konuda kendilerine müstakil ve bağımsız bir kişilik vermez, asla büyüklenmezler. Hareketleri, davranışları, konuşmaları Allah’ın koruması altındadır.
Müminin özelliklerinden birisi´de kendi iç dünyasının haricinde güvenilir bir toplumun oluşmasında ve içinde nasıl yaşaması konusudur.
Furkân Sûresi’nde, mü’minlerin, temiz bir toplumun oluşmasında gayet önemli bir yer tutan prensiplere bağlılığı anlatılır. Onların, ekonomik ve toplumsal hayatta sergiledikleri güzel davranışlara önemle vurgu yapılır. Bu konuda Yüce Rabbimiz mü’minleri şöyle metheder:
Rahman’ın (has) kulları onlardır ki, yeryüzünde vakar ve tevazu ile yürürler. Kendini bilmez kimseler onlara laf attığında (incitmeksizin) “selâm!” der (geçer)ler. Gecelerini Rablerine secde ederek ve kıyama durarak geçirirler. Ve şöyle derler: Ey Rabbimiz! Bizden cehennem azabını uzaklaştır, gerçekten onun azabı gelip geçici değil, devamlıdır. Orası cidden ne kötü bir yerleşme ve ikamet yeridir! Onlar, harcadıklarında ne israf ne de cimrilik ederler, ikisi arasında orta bir yol tutarlar. Yine onlar, Allah ile beraber başka bir ilaha kulluk etmeyen, haksız yere, Allah’ın haram kıldığı cana kıymayan ve zina etmeyen kimselerdir. Onlar, yalan şahitlik etmeyen, faydasız boş bir şeyle karşılaştıkları zaman, vakar ve hoşgörü ile geçip gidenlerdir. Onlar, kendilerine Rablerinin âyetleri hatırlatıldığı zaman, onlara karşı kör ve sağır davranmazlar.[Furkân, 25/63-73]
Müminler birbirlerini, araya hiçbir çıkar ya da menfaat beklentisi katmadan, halis niyetle ve sadece Allah rızası için sever, Allah rızası için dost olur ve Allah rızası için birlik olurlar. Temeli dünya üzerindeki en sağlam kaynağa, Allah sevgisine ve Allah korkusuna dayalı olan bu birliğin bozulması, dağılıp yıkılması Allah'ın dilemesi dışında hiçbir şekilde mümkün olmaz. Böylesine sağlam bir birliktelik Allah'ın izniyle müminlere dünyada eşine az rastlanır bir güç kazandırır.

Kuran'da iman edenlerin, Allah yolunda “birbirlerine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak” hareket ettiklerini bildirmiştir. Allah rızası için birlik içinde hareket etmek, müminlerin zorluklar karşısında başarı elde etmesinde önemli bir imani sırdır.

Peygamberimiz’in mü’minlerin özellikleri hakkındaki hadisleriyle bu haftanın dersini  tamamlayalım:
Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez; onu tehlikeye atmaz…” Buhârî, Sahîh, “Mezâlim”, 3; Müslim, Sahîh, “Birr”, 58  “Mü’min’de şu iki haslet bulunmaz: Cimrilik ve kötü huy.” Tirmizî, Sünen, “Birr”, 41 ; “Müslüman, elinden ve dilinden Müslümanların emin olduğu kimsedir.” Buhârî, Sahîh, “İmân”, 3; Müslim, Sahîh, “İmân”, 58

 
 
                                                                 
anket
 


Bu sayfayı nasıl buldunuz?
Iyi
normal
idare eder
kötü

(Sonucu göster)


sehir ismi veriniz
 
 
Bugün 7 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol